Bağımsızlık Yolu partisinin Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Ada TV’de katıldığı bir programda Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtladı. 

Rahvancıoğlu, Lefke Çevre ve Ekoloji Derneği’nin Türkiye’deki Hayvan Katliamı Yasası’nın kuzey Kıbrıs’ta da yapılması çağrısında bulunduğunu ileri sürdü.

Geçtiğimiz günlerde Lefke Çevre ve Ekoloji Derneği, 'Lefke’de başıboş köpeklerin tehlike yarattığı'nı açıklamıştı.

Rahvancıoğlu, çevre derneklerinden muhataplarının yeni kurulan dernek değil, hem ekolojik hem de iki toplumlu ekolojik perspektif olarak Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği olduğunu ifade ederek, derneğin Lefke bölgesinde ciddi çalışmalar yürüttüğüne değindi. 

Kurulalı bir yıl kadar olan Lefke Çevre ve Ekoloji Derneği’nin ise kuruluş amacının siyasi olduğuna değinen Rahvancıoğlu, derneğin UBP’ye yakın olanların oluşturduğu izlenimi yarattığını kaydetti. 

"'Hayvan katliamı yasası'nın dilini, mantığını ve bakış açısını hatırlatıyor"

Rahvancıoğlu, Lefke Tanıtma ve Çevre Derneği varken böyle bir derneğin kurulmasının tamamen belediye başkanıyla olan süreçlerde UBP’li veya ona yakın olan çevrelerin girişimi olduğunu iddia etti ve derneğin açıklamasının Türkiye'deki 'hayvan katliamı yasası'nın dilini, mantığını ve bakış açısını hatırlattığı'nı aktardı. 

Münür Rahvancıoğlu, ‘Lefke ve dernekler hakkında hiçbir şey bilmesek bile metne bakıldığında hayvan katliamı yasasının burada da yapılması çağrısı olduğu’ iddiasında bulundu.

Dernek Başkanı Dayıoğlu, “Defalarca dernekler ve belediye başkanı ile yapılan toplantılarda dile getirilen bu sorun, dikkate alınmamış ve aynı durum devam etmiştir. Bilindiği üzere, başıboş köpekler konusu yerel yönetimlerin sorumluluğu altında olup, belediye yasalarında belirtilmiştir. Ancak ne yazık ki, ‘Ben yaparım olur’ zihniyetiyle sorunlar devam etmektedir" demişti.

Derneğin açıklamalarını kınayan Altın Patiler Derneği, tek çözümün denetim ve kısırlaştırma olduğunu açıklamış ve haberlerde servis edilen olumsuz stereotiplerin, toplumda sokak hayvanları ile ilgili negatif algı oluşturacağının altını çizmişti.

Rahvancıoğlu, bilimsel anlamda sokak hayvanlarıyla ilgili olarak nasıl bir politika izlenmesi gerektiği Türkiye’deki çok değerli insanlar tarafından açıklandığına değinerek kısırlaştırma, barınak süreçlerinin nasıl olacağı, hayvanlara gelene kadar insanların kontrol edilmesi gerektiği, insana, belediyeye, kamu otoritesine belirli sorumluluklar yükleyen bir çözümden bahsetti.