ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “İnsan Ticareti Raporu 2025” (Trafficking in Persons Report) yayımlandı.
2001'den bu yana her yıl yayımlanan rapor, dünya genelinde ülkelerin insan ticaretiyle mücadele çabalarını izliyor. Rapor, mağdurların korunması, faillerin cezalandırılması ve insan ticaretini önleyici politikaların etkinliği üzerinden ülkeleri değerlendiriyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 raporu, Kıbrıslı Türklerin yönettiği bölgelerde gece kulübü çalışanları, yabancı işçiler ve yabancı üniversite öğrencilerinin insan ticareti riski altında olduğunu belirterek, önlemlerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Mikro-Makro soruyor: Gece kulüpleri yeraltına mı iniyor yoksa Bakanlık verilerinde hata mı var?
►2023’te gece kulüplerinde çalışan kadın sayısı 743 iken, Mart 2025 itibarıyla 27 gece kulübünde çalışan sayısı 98’e indi
Raporda Mart 2020’de “Parlamento”nun “KKTC Ceza Yasası”na insan ticaretini de kapsayacak bir değişiklik yaptığını ancak Kıbrıslı Türk yetkililerin 2024 yılında hiçbir insan tacirini soruşturmadığı, yargılamadığı veya mahkûm etmediği belirtildi. Kıbrıslı Türk yetkililerin hiçbir insan ticareti mağdurunu tespit etmediği, mağdurlara yönelik hiçbir koruma hizmeti sağlamadığı ve ayrıca insan ticaretiyle mücadele amacıyla herhangi bir fon ayırmadığı veya önleme çalışması yürütmediği kaydedildi.
2000 tarihli “Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası”nın, gece kulüplerinin yalnızca dans gibi eğlence faaliyetleri sunabileceğini öngörmesine rağmen Kıbrıslı Türk yetkililerin bu “yasayı” nadiren uyguladığı, yetkililerin, Mart 2025 itibarıyla 27 gece kulübünde 98 kadının çalıştığını bildirdiğini aktaran rapor, 2023’te bildirilen çalışan sayısının 743 olduğuna dikkat çekti. Gözlemcilerin ise bu kulüplerin genelev gibi işlediğini ve kadınların sıklıkla fuhuşa zorlandığını aktarmaya devam ettiği bildirildi.
►Sınır dışı edilen gece kulübü çalışanı kadın sayısı 2023’te 805 iken 2024’te 14’e düştü
Rapırda, gece kulüplerinde çalışan ve pasaportlarına el konulan yabancı uyruklu kadınların bir gece kulübüyle sözleşme imzaladıktan sonra işveren değiştirmelerine izin verilmediği ve kötü muameleden şikâyet eden mağdurların rutin olarak sınır dışı edildiği vurgulandı. Kıbrıslı Türk yetkililerin, sözleşmeleri erken feshedilen 14 kadını sınır dışı ettiğine, sınır dışı edilen kadın sayısının 2023’te 805 olduğuna işaret edildi.
►“Bazı Kıbrıslı Türk yetkililerin gece kulüpleriyle bağlantılı organize suç gruplarına karıştığı” iddialarına yer verildi
Raporda, “Gözlemciler, gece kulübü sahiplerinin ve korumalarının mağdurları şantajla tehdit ettiğini, ölüm tehditleri savurduğunu, mağdurları uyuşturucu kullanmaya zorladığını ve tıbbi yardıma erişimlerini engellediğini bildirdi. “Gece Kulübü Komisyonu”, polis ve “hükümet yetkililerinden” oluşuyor ve her ay toplanarak işletme ruhsatları, çalışan kotalarındaki değişiklikler ve belirli gece kulüplerinde müdahale gerekip gerekmediği konusunda “İçişleri Bakanlığı”na tavsiyelerde bulunuyor. Ancak pratikte denetimler çoğunlukla mutfak hijyenine odaklanıyor, gece kulübü çalışanı kadınlarla yapılan görüşmeler ise her zaman korumaların veya personelin önünde gerçekleştiği için kadınlar özgürce konuşamıyor.
Gece kulüpleri, Kıbrıslı Türk yetkililere vergi geliri sağlıyor. Önceki medya raporlarına göre kulüp sahipleri yılda 20 ila 30 milyon Türk lirası (565.540 ila 848.300 ABD doları) arasında vergi ödüyor. Bu durum hem çıkar çatışmasına hem de insan ticaretiyle mücadelede caydırıcılığın azalmasına yol açıyor.
Ayrıca gözlemciler, bazı Kıbrıslı Türk yetkililerin gece kulüpleriyle bağlantılı organize suç gruplarına karıştığını ve bazı yetkililerin gece kulübü yöneticileri, sahipleri ve işletmecileriyle ilişkilerini sürdürdüğünü ileri sürdü. Bu da endişelerin giderilmesini daha da zorlaştırıyor.” denildi.
►“2024 yılında gece kulüplerinde çalışan kişiler için 966 adet altı aylık “konsomatris çalışma izni” düzenlendi; 2023’te ise bu rakam 1.038’di.”
►"Gece kulüplerinde yasal sınırı aşmak için kadın üniversiteliler çalıştırılıyor"
Rapodaki rakamlara göre, Kıbrıslı Türk yetkililer, 2024 yılında gece kulüplerinde çalışan kişiler için 966 adet altı aylık “konsomatris çalışma izni” düzenledi, 2023’te ise bu rakam 1.038’di. Rapor için bilgi alınan gözlemciler, gece kulübü sahiplerinin yasal olarak izin verilen çalışan sayısı sınırını aşmak ve vergi ve denetimden kaçınmak amacıyla kadın üniversite öğrencilerini işe aldıklarını bildirdi.
►Ev içi çalışma izinlerinin sayısı 2018’den sonra sır oldu
Kıbrıslı Türk yetkililere göre gece kulüplerinde çalışma izni alanlar Cezayir, Azerbaycan, İran, Kenya, Kırgızistan, Moldova, Fas, Rusya, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Özbekistan uyrukluydu. Önceki yıllarda gece kulüplerinde çalışma izni alanlar arasında ayrıca Cezayir, Azerbaycan, Belarus, Bosna-Hersek, Kolombiya, Küba, Mısır, Gürcistan, Almanya, Kazakistan, Kenya, Lübnan, Romanya, Tunus ve Venezuela vatandaşları da bulunuyordu.
Yetkililer, 2018’den bu yana ev içi hizmetlerde çalışanlara verilen "çalışma izinlerinin" sayısını açıklamadı. 2018’de bu sayı 3.143’tü.
►"Tüm potansiyel mağdurlar sınır dışı edildi"
Rapora göre, “Kıbrıslı Türk yetkililer, insan tacirlerine karşı cezai süreçlerde gönüllü olarak iş birliği yapmaları için potansiyel mağdurları teşvik edecek tanık-mağdur desteği sağlamadı ve tüm potansiyel mağdurları sınır dışı etti.”
Kıbrıslı Türk yetkililer iş “yasalarını” da uygulamadı. Gözlemciler, yetkililerin, işverenlerin ve işe alım acentelerinin işe alım ücretleri talep etmesi, pasaportlara el koyması veya maaşları ödememesi gibi insan ticaretinin açık göstergesi olan uygulamaları soruşturmakta çok az çaba gösterdiğini bildirdi.
Raporda, gece kulüpleri dışında erkek ve kadınların, sanayi, inşaat, tarım, ev hizmetleri, restoran ve perakende sektörlerinde zorla çalıştırıldığı, tacirlerin, zorla çalıştırma mağdurlarını borç temelli baskı, sınır dışı edilme tehdidi, hareket özgürlüğünün kısıtlanması ve insanlık dışı yaşam ve çalışma koşullarıyla kontrol altında tuttuğu kaydedildi.
Emek sömürüsü mağdurlarının genellikle Doğu Avrupa, Sahra Altı Afrika, Orta Asya, Güney ve Güneydoğu Asya’dan geldiği belirtilirken, özellikle Kıbrıs Cumhuriyeti’nde çalışma izinleri sona erdikten sonra Kıbrıslı Türklerin yönettiği bölgeye geçen göçmenlerin, emek sömürüsüne karşı son derece savunmasız olduğuna ve Roman çocuklar ile Türk mevsimlik işçilerinin ve ailelerinin de emek sömürüsü ve insan ticareti açısından risk altında olduğuna dikkat çekildi.
►Kuzeyde “toplam nüfusun %20’sini Sahra Altı Afrika, Güney ve Orta Asya ile Orta Doğu’dan gelen yabancı üniversite öğrencileri oluşturuyor”
Raporda, Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilen bölgede yaşayan toplam nüfusun %20’sini özellikle Sahra Altı Afrika, Güney ve Orta Asya ile Orta Doğu’dan gelen yabancı üniversite öğrencilerinin oluşturduğu; üniversitelerin, her başarılı öğrenci kaydı için düzenlemeye tabi olmayan acentelere ve işe alım ajanslarına 1.000 avroya (yaklaşık 1.040 ABD doları) kadar ödeme yaptığı belirtilerek, bu acenteler ve işe alım ajanslarının, yabancı öğrencilere burs, ücretsiz konaklama ve iş imkânı gibi sahte vaatlerde bulunduğu, ayrıca öğrencilerin Avrupa Birliği üyesi bir ülkedeki bir üniversiteye kayıt yaptıracaklarını iddia ederek onları kandırdığı ifade edildi.
►Ruhsatsız tefeciler öğrencilerin pasaportlarına el koyuyor; öğrenciler borçlarını ödemek için fuhuşa, zorla çalıştırmaya ya da uyuşturucu satmaya mecbur bırakılıyor
Yasa dışı, ruhsatsız tefecilerin, öğrencilere borç verip pasaportlarını teminat olarak alarak borçlarını ödemek zorunda kalmaları için insan ticaretine karşı savunmasız hâle getirdiği ve insan tacirlerinin, kadın öğrencileri apartmanlarda cinsel sömürü amaçlı fuhuşa zorladığı; erkek öğrencileri zorla çalıştırmakta veya onları uyuşturucu taşıma ve satma gibi suçları işlemeye mecbur bıraktıkları kaydedildi.
►Rapordaki öncelikli önerilerden: "İşe alım acenteleri tarafından işçilerden ve yabancı öğrencilerden alınan işe yerleştirme ücretlerini kaldırın"
Raporun ‘Öncelikli Öneriler’ bölümünde şu tavsiyelere yer verildi:
►“Gece kulüplerine yönelik devlet denetimini sonlandırın ve ticari cinsel sömürüde kullanılan zor, dolandırıcılık ve baskı yöntemleri hakkında müşteriler ve kamuoyu arasında farkındalık oluşturun.
►İnsan ticaretinde “resmi” iş birliği iddialarının tamamını soruşturun ve bu fiillere karışan “yetkilileri” cezai yargılamalarla sorumlu tutun.
►İnsan tacirlerini kararlılıkla soruşturun, yargılayın ve mahkûm edin; verilen cezaların caydırıcı nitelikte uzun hapis cezaları olmasını sağlayın.
►İnsan ticareti mağdurlarını tespit etmek ve destek hizmetlerine yönlendirmek için açık usul ve mekanizmalar oluşturun ve uygulayın.
►Mağdurların korunması amacıyla bir sığınma evi açın ve mağdurlara bakım hizmeti sunan sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapın.
►İnsan ticareti mağdurları için sınır dışı etme dışında alternatif çözümler sağlayın.
►Yabancı üniversite öğrencilerinin de maruz kaldığı zorla çalıştırma koşulları olduğunu kabul edin ve bunlarla mücadele edin.
►İşe alım acenteleri tarafından işçilerden ve yabancı öğrencilerden alınan işe yerleştirme ücretlerini kaldırın; ödenmeyen maaşlar, el konulan pasaportlar ve acentelerle işverenler tarafından talep edilen yasa dışı ücretlere ilişkin iddiaları araştırın.
►Üniversite sistemindeki öğrenci alım süreçlerini; aracıları, alt aracılar ve tefecileri de kapsayacak şekilde düzenleyin ve denetleyin.
Rapor hakkında daha fazla detay için bkz. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “İnsan Ticareti Raporu 2025”de Kıbrıs bölümü
Yorumunuz