Füze KKTC’ye yanlışlıkla mı düştü sahiden? Yollanmış olmaz mı? Aynı gece İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’a ve Humus kentine hava saldırısı düzenledi. Suriye’ye göre hava saldırısında 4 kişi; İsrail kaynaklarına göreyse biri 1 aylık bebek olmak üzere 16 kişi öldü. İsrail’in füzelerini vurmak için Suriye tarafından ateşlenen Rus yapımı S-200 füzelerinden birinin nasıl bir yanlış hesaplamayla Kıbrıs, Taşkent’e doğru yönlendiği ve düşmeden patladığı tartışılıyor. Yıllardır onlarca savaş gören Orta Doğu’da KKTC’ye füze düştüğü görülmediği için zamanlama manidar bulunuyor.
   Suriye-Kuzey Kıbrıs ne alaka demeyin. Suriye demek Rusya demek. Doğu Akdeniz’deki gerilimden kendisine en büyük faydayı yaratmayı amaçlayan ülke Rusya...  Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, 7 dilde yayın yapıyor. Türkçe yayınında ‘Suriye ve Türkiye’ başlıklı bir bölüm var. Bölümde, Türkiye iktidarı Suriye’deki ‘terörist’ grupları desteklemekle suçlanıyor. Rus siyasetçilerin Türkiye’nin Suriye politikalarına yönelik yumuşak tondaki eleştirilerine sürekli yer veren ajans, geçenlerde CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Türkiye’nin Suriye’deki varlığına dair yaptığı ağır eleştirilere geniş yer ayırdı.
   Türkiye basınının füzede İsrail izi aramak varken Rus izi aramak işine gelmiyor. KKTC’ye düşen füze Suriye ve Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki güçlere ve Türkiye’ye gönderdiği şimdilik dozajı düşük bir mesaj olabilir mi? ‘S-400’leri Suriye sınırına koyma, Kuzey Kıbrıs’a yerleştir’ mesajı… Füze olayından bir gün sonra da AK Parti İstanbul milletvekili, TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanvekili ve Türk-Rus Toplumsal Formu Eşbaşkanı Ahmet Berat Çonkar’ın Rus İzvestiya Gazetesi’ne verdiği demeç yayınlanıyor. Çonkar, S-400’lerin nerede konuşlandırılacağı meselesinde ‘Milli güvenliğimize dair en ciddi tehditlerin başında Doğu Akdeniz, dolayısıyla Kuzey Kıbrıs ve Suriye bölgeleri geliyor’ yorumunu yapıyor.
   Kıbrıs’ta çözüm istemeyen, Doğu Akdeniz’de dişini göstermek isteyen ve Suriye’de üssü olan Rusya ve Suriye sınırına S-400’lerin konulmasını hiç arzulamayan Suriye için Türkiye’nin satın aldığı S-400’lere en güzel köşe kuşkusuz Kuzey Kıbrıs’tır. Şikago Konvansiyonu’nu delmeden Geçitkale’yi ve hava sahamızı Rus uçaklarına da açtık mı Doğu Akdeniz’in gözde piyonu sıfatıyla satranç tahtasında yerimizi alır, turizm ve bilişim adası olacağız derken kurbanlık koyunlar sırasına gireriz. Biz bir kere kurbanlık olduk mu yalnız, ikinci sırada bekleyen kurban da komşumuz Güney Kıbrıs olacaktır. Birbiri ile anlaşamayan koyunlar sonunda boyun ve boğazdan dalan çakallara yem olur hikayesi… İnsanlık tarihinin bilmem kaçıncı tekerrürü… Kendini pek zeki sananların gafil avlanışları…
   Para bekliyorduk hâlbuki. Gele gele füze geldi! Olay şaka kaldırmayacak denli ciddi. Gelin görün ki durumu ve gidişatı ciddiye alan yok. Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlikten en büyük zararı görecek toplum biz olsak da, zincirin en zayıf halkasıyız desek de ahalimize laf anlatmak ne mümkün. Bize bir şeycik olmazmış. ‘Yanlışlık’la düşen füzeleri dikkate almamak lazımmış!
   ***
   1 Aralık 1976 tarihli Bozkurt Gazetesi’nde Kıbrıs Türk Federe Meclisi’nde UBP Lefkoşa milletvekili Tansel Fikri’nin gündem dışı bir konuşma yaptığı yazıyor. ‘Maraş’ın yerleşime açılması’nı isteyen Tansel Fikri, Maraş’ın ölü bir kent olarak yalnızlığa terk edilmesinin siyasi platformdaki pazarlık gücümüzü erozyona uğrattığını, toprak üzerindeki hukuki ve tarihi haklarımıza gölge düşürdüğünü, yanlış değerlendirmelere ve varsayımlara yol açtığını söylemiş. Gazetenin 2. sayfasındaki ‘Rum Basını’ köşesinde, Makarios ‘Kıbrıs’ın kültürel mirasının iki yıldan beridir Türkiye tarafından devamlı olarak yağma edildiği’ni iddia ettiği haberi yayınlanmış. Haberin altında yarım sayfalık bir reklam var: ‘Girne Kubana Gece Kulübü Dünyaca Meşhur Pakistan Rayyup Balesini Super Seks ve Lesbian Show programları ile kıvançla sunar’.
   Kuzeyi ve güneyi ile bu ülkede 1976’dan bu yana hiçbir şey değişmemiş!