Yazılar

UBP çabalıyor

UBP’de ciddiye alınması gereken bir kabuk değişimi yaşanıyor. Özgürgün hükümeti ve 4’lü koalisyon döneminde yaşanan boşvermişlik, yolsuzluk ve usulsüzlük facialarından sonra Ersin Tatar ve ekibi olanaksızlıklara rağmen güçlü iletişimle sorunlara hızla çözüm üretmekte açık ara fark yarattı.
   Bakanlıklar ve dairelerde işleyiş yaz döneminden geçmemize karşın süratli. 4’lü koalisyonun egoda şişkin, icraatta ağır ve sözünde durmaz yönetim anlayışı UBP’deki değişim rüzgarıyla yıkılıyor. Özgürgün döneminde ve 4’lü koalisyon sırasında sıklıkla telaffuz edilen kara para odaklarının devleti ele geçirme stratejisi UBP’deki yeni yönetim tarafından çökertilmeye çalışılıyor. Eğer bu yolda samimiyetle çaba gösterildiğine tezat bir gerileme yaşanmazsa ve eskimiş, kirlenmiş ve zan altındaki politikacılarla bürokratlar aradan çıkarılırsa en azından sağdaki temizlik arayışları bir adreste toplanabilir.
   UBP’deki değişim anlayışında göze çarpan sorunsa daha demokratik ve daha ilerici bir söyleme geçen yıllara rağmen kavuşamayışıdır. Kimilerine göre UBP’den demokrasiye ve insan haklarına her yönüyle sahip çıkmasını beklemek fazlasıyla safdillik olarak yorumlanabilir. Hâlbuki sağ pragmatik olduğu için kitlelerin nereye evrildiğine göre hareket alanını ve kapsayıcılığını genişletir.
   ***
   40 küsur mimar ve mühendisin geçici memur ve işçi statüsüyle okullarda ve alakasız dairelerde görevlendirilmiş olmasına son veriliyor. Planlama ve İnşaat Dairesi’nde mimar ve mühendislere ihtiyaç had safhadayken beşeri sermayenin atıl durumda kalmasına hükümetin izin vermeyeceği belirtiliyor.
   ***
   Olası cumhurbaşkanı aday adaylarına ilişkin dedikodular insanı ağlatacak denli yavan. Türkiye siyasetçileri ve bürokratlarıyla bir hayli içli dışlı olan bir iş insanı neden cumhurbaşkanı adayı olmak ister mesela? Bir başka şirket üzerinden ihale sayısını artırmak için mi; çıkarları uğruna Ada’nın kuzey yarısını sözde ‘özerklik’le Türkiye’ye bağlamak için mi; ne için? Siyasette bayağı yaş kazanmış muhtemel diğer adayların derdi ne olabilir peki? Daha yüksek maaş, makam vb. çokça şahsi hedefler dışında… Ya diğer partilerin politikaya yeni teşrif eden ihtimalli adaylarının amacı ne olabilir? Daha ne yapmışlar ki cumhurbaşkanlığına terfi edecek kadar şişirmişler benliklerini… Siyasette her şey çok kolay gerçekleşebildiğinden neden olmasın iştahından herhalde… Bir de silik, duruş yoksunu varoluşları ve kültürsüzlükleriyle Cumhurbaşkanı Akıncı’nın karşısına nasıl çıkabileceklerini umuyorlar, orası pek meçhul. 
   ***
   Tarikatlar vızır vızır örgütleniyor. ‘Yardım derneği’ statüsü altında çalışan bir tarikat, Kıbrıs geneline yaydığı ‘dini sohbet’lerde 600 çocuğa ‘yardım eli’ni uzatıyor! Eylül’de okulların açılacak olmasını fırsat bilen tarikatçılar velilere ‘okul sonrası çocuklarınızı bize getirin; hem okul derslerine yardımcı olalım hem de sadece 1,5 saat dini sohbet yapalım’ diyebiliyor. Para falan da istemiyorlar. Verilirse bağış alınıyor, verilmezse de amenna.
   Suikaste kurban giden gazeteci Uğur Mumcu, Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü alan ‘Rabıta’ adındaki meşhur kitabında Türkiye’de tarikatların hangi yollarla devlete sızdıklarını tek tek kanıtlarıyla anlatır. Uluslararası hareket ederler ve dünyanın pek çok ülkesindeki müritlerinden bağış toplarlar. Bu bağışlarla özellikle ihtiyaçlı, yoksul çocukların ailelerine ulaşır, çocukları yatı evlerinde barındırır ya da birimlerinde düzenledikleri ‘dini sohbetler’le inanışlarını büyük bir disiplin içinde yayarlar. Temas ettikleri çocukların hayatlarının geri kalanında belirleyici olur, kiminle evleneceklerini, hangi mesleğe gireceklerine karar verirler. En büyük hedefleri siyasette destekledikleri partilere yetiştirdikleri üyeleri milletvekili adayı olarak sokmak ve vekil seçtirmek, devletin kurumlarına müritlerini asker veya bürokrat kimliğiyle yerleştirmektir. Devlet içinde devlet yaratabilmek ve devleti vakti geldiğinde ele geçirmek üzere işe ilk çocuklardan başlarlar.
   Kıbrıs’ın kuzeyi günlük dertleri ile meşgul... Tarikatların planları ise asırlık. Bugün 23 yaşındaki bir gencin yarın siyasetimizde adı geçecek bir milletvekili; bir diğerinin herhangi bir kurumun kendi halinde görünen bir memuru olacağını bilemezsiniz… Önlem alınmazsa öğrenemezsiniz…
 

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz